Isınma ihtiyacı, insanlığın en temel ve vazgeçilemez ihtiyaçlarından biridir. Öyle ki ısınma ihtiyacını Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” nin ikinci basamağına dahi koyabiliriz. İnsanlık var olduğundan beri ısınmak için bir çok yöntem kullanmıştır. En ilkel ve temel yöntem doğada bulunan maddeleri yakarak ısı elde etmektir. Yanan madde ısı üretir ve üretilen ısı gaz (hava) ile vücudumuza ya da istenilen yere iletilir. Doğal olarak ateşe ne kadar yaklaşırsak ısıyı o kadar fazla hissetmiş oluruz. Bu, en basit yöntemdir. Bu yöntemden başka üretilen ısıyı iki farklı yöntemle daha iletebiliriz. Işınım ve taşınım.
Işınım; ışın yoluyla ısıyı transfer etmektir. Güneş ışınlarının dünyamızı ısıtabilmesi gibi. Taşınım ise; ısının üretildiği yerden başka bir yere ısıyı iletebilen maddeler üzerinden ısıyı taşımaktır. Kombi, klima, kazan v.b. gibi.
Günümüzde ısınmak ve ısıyı transfer etmek için kullanılan yöntem, genelde taşınım yoludur. Kombimizde ya da kazanlarımızda (merkezi sistemler için) ısıtılan su, tesisat ve radyatör petekleri vasıtasıyla yaşam ortamlarımıza girer. Bu şekilde yaşam ortamımız için gerekli ısıyı elde etmiş oluruz. Mevcut bir haznede ısınarak yaşam ortamımıza giren sıcak su ısısının belli bir miktarını ortama bırakıp sahip olduğu ısı değerinin bir kısmını kaybederek yine tesisat yardımıyla tekrar ısıtılmak üzere ilk başta ısıtıldığı hazneye döner. Bu işlem ısınma ihtiyacımız bitene kadar defalarca tekrar eder.
Bir önceki paragrafta belirtilen döngünün devamlı olarak sağlanabilmesi, bir çok sistem ve cihazın koordineli çalışması sonucu olur. Su ile ısıyı transfer edebilmek için; suyun ısıtılacağı bir hazneye (örnek: kazan olabilir), bu hazneyi ısıtacak bir yakıcıya (örnek: “brülör” olabilir), yanıcının gerekli yanmayı sağlayabilmesi için yakıt ve havaya, tüm bu gereksinimler tamamlandıktan sonra ısıtılan suyun istenen ortama gönderilebilmesi için tesisat, pompa, kolektör, boyler v.b. gibi bir çok üniteye ihtiyaç vardır.
Böylesine detaylı bir sistemi kurmak kolay değildir. Bu tür bir sistem kurulacağında öncelike ihtiyacın tam olarak hesaplanması ve seçilecek olan cihazlarının birbiri ile uyumu önem taşır. Birbirine uyumsuz çalışan sistemler sürekli olarak diğerini etkileyeceği için çoğu ünitenin bozulmasına sebep olabilir.
Mevcutta bulanan ve ekonomik ömrünü tamamlamış sistemlerin ise yenilenmesi en doğru yöntemdir. Sürekli arızalanarak devre dışı kalan sistemleri parça parça onartmak zaman içersinde yeni sistemin maliyetini geçecek, vede devamlı olarak konforunuzun bozulmasına sebep olacaktır.
Hiç bir sistem kendiliğinden uzun süre çalışıp gitmez. Hayatımızda bulunan bir çok araç gibi, ısınma sistemlerimizde sürekli olarak kontrol ve bakım görmelidir. Arızaya, daha doğrusu arızalanmaya başlayan çoğu cihaza erken müdahale etmek, cihazı arızalanmadan kurtarmak ve buna bağlı olarak bütçeyi korumak anlamına gelir. Sistemlerin daha uzun süre ve sağlıklı çalışabilmesi için periyodik bakım-kontrol şarttır.
Bu tür sistemlerin gerek seçimi, gerek kurulumu gerekse bakım ve onarımı için yardım alabileceğiniz firmamız gibi bir çok şirket piyasalarda mevcuttur.
Bu sistemler (kazan dairesi gibi) genel olarak paket halinde satılmaz. Başlıca elemanları olsada, ihtiyaç ve isteğe göre oldukça fazla opsiyonel , parça ve sistemleri vardır. Sistemin alınması ve kurulması sırasında bir miktar maliyeti düşürmek adına yapılan eksik parça alımları, sistemin çok çabuk yaşlanarak ekonomik ömrünü doldurmasına sebep olabilir.
Kurulum yapılacaksa ciddi bir projelendirme yapılıp, her etken hesaba katılmalıdır. Yanlış ya da eksik seçim yahut hatalı bir kurulum sonrası istenen ısı değerini hiç bir zaman alamayacağınızı unutmayınız.